bugün
kendimi düşündüm ellerinde
acıyla rekabet edecek kadar
körpe bakıyorum
moda sahilinde yürüdüm
gözlerimi kapatıp
fark ettim de
gözlerimi kapayınca deniz daha mavi
-yürüdüm denizin üzerinde
sana yürür gibi-
uzun şiirler yazdım duvarlara
kedileri sevdim
sıcaktan mayışmış gözleri kapalı kediler
bir tek kendimi sevmedim belki
bu yüzden deli dediler
kelimelerden gemiler yapıp
denize bıraktım
gittikleri yeri görmeyeyim diye
koştum
dönüp ardıma baktığımda
yağmur yağdı kayalara
bir de ben yağdım
koştum
bir mezarlığa
gemiler de koştu
ben yağdım
bir küçük çocuk gibi oturdum kaldırım kenarına
kaldırım koştu
ben sustum
zamanı hesapladım kendimce
ne saat ne takvim ne ay ne yıl
hepsini çöpe attım
bir kibrit çaktım gökyüzü griydi
yağmur yağdı yağmuru çöpe attım
çocuk kalktı kaldırımdan bana baktı
kucağında üç yaşında bir kedi ağlıyordu
ben sustum çocuk konuştu kedi dinledi
yağmur yağdı kaldırımları çöpe attım
ruhumdan bir aritmetik beni çözdü
ama bana anlatmadı kimdim ben
bugün yağdı
çocuk, ben, kedi izledik
gökyüzü konuştu biz dinledik
koştuk ardımızda korkularımız kaldı
beni öptüğün ilk geceden kaldı
kalbimde zift gibi bir gece ağladı
insanların yüzünde telaş gömülü
örtündüm sıcaktı sular baktığımda
-beni mahkemeye çıkarır gibi sevdiğin gece-
saçlarım beyazdı fark ettin mi
sigara yaktım gece söndü sular soğudu
sansürleri kuşattım kaleler aldım
ruhuma karabasan yapıştı
-ruhum içimde bir fabrika beni sürekli dişleyen-
parmak izlerimde bir kimlik saklı
adı bilinmeyen
kendimi düşündüm ellerinde
saçlarını kokladığım otobüsleri yaktım
bugün yaptım evet
ruhumu toprağa miras bıraktım