Ali Erdinç Başaran

Ali Erdinç Başaran

ALİ ERDİNÇ BAŞARAN

Ben doğdum. Kendimi bilmeye başladığımda herkes ne derse yaptım. İyi çocuk ol dediler, oldum. Okula git dediler, gittim. İyi notlar al dediler, aldım. Okulu bitir dediler, bitirdim. Haytalık yapma dediler, yapmadım. Gel aile işine gir dediler, girdim. Yok o iş öyle yapılmaz böyle yapılır dediler, öyle değil böyle yaptım; bu sefer de böyle olmaz dediler, “Haspinallah” dedim, tekrar öyle yaptım. Evlen dediler, evlendim. Çocuk yok mu dediler, yapmaya çalıştım, olmadı. Sonra bir gün trak geldi… Geldi ve “Bu böyle olmayacak” ve artık ben ne dersem o olacak dedim. Birer birer olmaya başladı. Önce beni bitirmeye çalışan evliliğimi ve beraberinde iş hayatımı bitirdim. Kendimi değiştirmeye başladım ve gördüm ki çevrem, gardolabım, arabam, evim, arkadaşlarım herşeyim değişiyor. Bu hızlı değişimde Allah’a yakardım “Sana isyan ediyorum, Beni daha iyi bir insan yap” diye. O da sağolsun kırmadı beni… Kırmadı ve eğitime aldı. İşte son 11 yıldır, o gün bu gün hep eğitim gördüm… Göre göre birgün eğitim vererek, eğitim görme durumuna geldim…

Artık ben eğitim verirken, eğitiliyorum… Hemen oracıkta o “an” da… İşte budur hikayem… Anlattıklarım Size uyuyorsa, alın, derinleşin. Yok uymuyorsa ki  bir zamanlar anlattıklarında bana da uymamıştı; zamanı gelince açılabilecek bir paket olarak koyun kenara… Benim anlatmam sadece bir çaba, asıl hayatın anlattıkları çok kıymetli. İşte ne öğrendimse O’ndan öğrendim… Şimdi de neresine kadar ulaşmışsam, isteğim bir üstüne; sonra da bir üstüne; sonra da en üstüne çıkmaktır olgunluğun. İstemesi benden; bereketi Allah’tan…