Su ve Tuz – 7

su ve tuz-7Yazıyı okumaya başlamadan önce lütfen yanınıza bir bardak su alır mısınız?

Bizler, doktor değil de sadece biyofizikçi olduğumuzdan bizim kendi kendimizi rejenere ettiğimizi, doğanın iyileştirdiğini biliyoruz.  Örneğin bir hastamızı segmanter diyagnostik ile değerlendirdik, bunun için vücuduna 1,2 V doğru akım vererek direnç değerlerini değerlendirdik ve böylece bir organın elemansel titreşim karakterinin hücre bazına kadar nasıl değiştiğini inceledik.  Vücudunuzdaki organlar maddeden oluştukları ve çeşitli element bileşimleri içerdikleri için, her bir organın ayrı titreşim karakteri vardır. Örneğin bir akciğerin doğal durumdaki titreşimi yaklaşık 40 Hrtz civarındadır.

Her gün içki alıyor ve ciğerlerinizi yıpratıyorsanız, zorlanmadan dolayı neredeyse 58 Hertz’e kadar yüksek titreşecektir.  Bu da, eğer ciğerin enerji seviyesini 40’tan 58 Hertz’e yükseltirsek, organın maddesel yapısının da değişmesi söz konusudur ve bu da organda bir dejenerasyona sebep olacaktır.

Bu olay da aynı kanserde olduğu gibi birden oluşmayacak, yıllarca organın maruz kaldıklarının sonucu olarak ortaya çıkacaktır.  En başında enerji seviyesinin değiştiğini unutmayalım. Mesela bir hastamızın beyninin sağında bir tümör mevcut.  Tümör,  organ seviyesinde kırmızımsı olarak görülmektedir.  Bunu enerjetik seviyede ölçtüğümüzde, ki bu ölçümü kanser organ üzerinde görülmeden çok önce yaptığımızda hastayı uyarabiliriz, beyninde tümör olan hastaya vücudunda eksik olan frekansları içeren bir su içirdiğimizde (zarar görmüş olan yerler: epifiz, hipofiz, merkezi sinir sitemi vs.) çok farklı bir tablo ile karşılaşıyoruz, sadece 17 dak.  sonra değişiklik oluyor.

Fakat bu kadar kolay olamayacağını siz de tahmin edebilirsiniz, bütün bir ömür boyunca yanlış yaşayıp mucize suyu içerek iyileşebileceğinizi sanmayın.  Bu hasta tabi ki tekrar eski yapısına düşecektir, çünkü artık organ seviyesinde destrüktürasyon başlamıştır.  Beden kendini bu negatif duruma o kadar alıştırmıştır ki 2-3 saat içinde eski patolojik tabloya geri döner.  Fakat bunun bize gösterdiği, suyun içinde öyle bir enerji mevcut ki, eksik olan tekrar yerine getirilebiliyor ve rejenerasyon gerçekleşebiliyor.  Bu hastaya belki her gün 2’şer Litre bu sudan içirsek ve birkaç yıl devam etsek,  bedendeki her strüktürü değiştirebiliriz.  Bu yüzden tedavi edilemez hiçbir hastalık yoktur. Her şekli değiştirebilirsiniz.  Bedenlerimiz morfojenik bir alandan oluşuyor.

Bizlerin bu bedenlerin şekillerini oluşturan neticede enerjidir.

Örn.  bir hastanın ayağını kestiğimizde ayak parmağını algılayabiliyor, çünkü enerjetik seviyede o enerji mevcut, buna da fantom ağrıları deniyor.  Bu kişinin aurası, yani enerji seviyesi ölçülebilir durumda.

Çalışmalarımız kapsamında hastalarını su ve tuz ile iyileştiren 65 doktor, 150 `ye yakın icazetsiz pratik hekim ve çeşitli klinikler mevcut.  Bunların sayıları günden güne çoğalıyor.

İnsanların sadece çok basit araçlarla en ağır hastalıklardan bile nasıl iyileştirilebileceğini görmenizi istiyoruz, bunun mümkün olduğunu bilmenizi istiyoruz.  Bu sadece bu yılın moda tıbbı değil, bunlar en doğal maddeler, suyunuzu doğadan almaya çalışın, has su içmeye çalışın.  Günlük ihtiyacınız olan 2 Lt.  için.  Güzel bir kaynak bulup, kimyasal analizini yaptırma gayretine girin, çünkü zararlı kimyasal madde olmayan yerde, stürktür mevcut olduğu için mikrop da oluşamaz.  Böylece bu suyun canlılık içerdiğine dair elinizde bir garanti olur.  Alabalıkların yaşadıkları akarsular kesin temiz olur, çünkü alabalıklar çok hassas balıklardır, suyun içinde gravitasyon ve levitasyon dengesi bozulduğunda suyun kalitesi bozulur ve alabalıklar bunu derhal algılar.  Bu balıklar suyun içinde başka güçlerin de mevcut olduğunun farkındalar, levitasyon gücünü kullanarak suyun içinde durabiliyorlar ve suyun içsel gücü olan saf ışık enerjisini kullanarak akım yönünün tersine yüzebiliyor.

Bu kaynaklardan beslenen sulardan faydalanmalıyız.  Bu tip sular sadece geçen hafta yağmur yağarak orada birikmiş değil yıllarca 100-200-300 yaşında olabiliyor ve radyometrik ölçümlerle bunu tespit edebiliyoruz.  Bazı fosil sular vardır ki bunlar toprağın kanı olarak 6, 7, veya 8000 yıl yeraltında beklemiş ve oluşmuşlardır.  Bu suları bulup kullanmalıyız ve bunu sadece bencil olarak sağlığınız için değil de şuurlanmanız için, bilinçli bir insan olmak için yapın.  Sağlığınıza kavuşmanız bunun yan etkisi olarak yaşamınıza girecektir.

devam edecek…

Peter Ferreira

By Cumhur Dursun

Cumhur; Ankara doğumlu. Ziraat Yük. Mühendisi. Basketbol ve hentbol, bir zamanlar olmazsa olmazları. Askerlik sonrası Lever ile başlayan iş hayatı, devamında önemli firmalarla oluşturulmuş bir tecrübe ve bilgi denizine dönüştürmüş O'nu. Reklam oyunculuğu yaptığı günlerde, tanıştığı birinden öğrenmiş resim yazmayı ve 2003'te katıldığı bir seminerde de renklerin dünyasına düşmüş. O zamandan beridir; bazen yoğun bazen aylak, desenlerinin dünyasında. Desenlerine buradan ulaşabilirsiniz. Şimdilerde yazıyor, çiziyor, fikir üretiyor, websitesi tasarlıyor. Sitelerinden soulcan.com desenleri ile ilgili, f2r.net ise konusunda bilgili yazara ev sahipliği yapan bir blog. Sevmeyi, gülmeyi, seyahat etmeyi, okumayı, söylemeyi, dinlemeyi çok seviyor.

Leave a comment