Zihin, Beden ve Ruh

Ruhsal ve fiziksel problemlerimin karşısında çaresizliği yaşadığım dönemlerde, içimden gelen bir ses her şeyin çaresi vardır diyordu. Sürekli bir arayış içindeydim, güzel bir tesadüfle İstanbul’da 2000 yılında ilk defa tertiplenen Natürel fuarından haberdar oldum. Bu fuarda, organik ürünler, ayurveda yöntemine göre beslenme, EFT, NLP,  meditasyon, yoga, insan bedenindeki enerji sistemleri, Reiki gibi, geleneksel ve modern tıbbın dışında ama onu destekleyen bazı teknikler ve enerji çalışmalarıyla tanıştım.

Bu fuar yaşama bakışımı ve algılayışımı değiştirecek uzun bir yolculuğun başlangıcı oldu. Kendimi iyileştirebilmek için bakmam gereken yerin bunlardan biri, belki de birçoğu olduğunu düşündüm. Ve benim için yabancı, bilinmez, elle tutulmaz bu yolda çalışmalara başladım. Bir süre sonra sedef hastalığı vücudumdan ayrılmaya başladığında, bana uygulanan tüm teknik ve enerji şifa yöntemlerine daha da yakından bakmak istedim. Öğrenmek,  başkalarına uygulamak ve öğretebilme yetkinliğine ulaşmak için yıllara yayılan ve hala devam eden bir süreç başladı.

Edindiğim bilgi ve deneyimleri paylaşabilmek için öncelikle zihin kavramına ve bedenle ilişkisine kısaca değinmek istiyorum.

Çok eski çağlarda, bedeni yöneten ve kalbin içine oturmuş “homunculus” adında ufacık bir adamın var olduğuna inanılırmış. Rönesans döneminde anatomistler kadavraları ilk kez kesmeye başladıklarında, hemen kalbin içine bakıp o küçük adamı aramışlar ve bulamamışlar. O zamandan sonra birçok bilim adamı; bedeni yöneten ve denetleyen beyindir demiş.

Beyin de bedendeki organlardan bir tanesidir. Bedeni yönetmek için onu özel yapansa, zihin olarak adlandırılan beynin işleme hali, bilişsel zekasıdır. Beyin sağ ve sol loplardan oluşur ve her iki yarı küre farklı işlem gücüne sahip olduğundan dünyayı algılayışları da farklıdır.

Sol beyin/Sol yarıküre: matematiksel, mantıksal, maddesel, egosal, fizikseldir. Zekanın kaynağıdır, IQ bölgesidir ve bilinçli zihindir.

Sağ beyin/Sağ yarıküre: sanatsal, sezgisel, ruhsal, duygusal. Metafizikseldir. Duygusal/sezgisel zekanın kaynağıdır, EQ bölgesidir ve bilinçaltı zihindir.

Bilinçaltı zihin, bilinçli zihni yönlendirir. Bilinçli zihin karar verir.

Ama bunu yaparken bilinçaltı zihni dinler.

Evrenin 1 saniyede işlediği 400 milyar bitlik bilgiyi zihin bilinçaltına kaydeder.

Bu bilgi önce algı filtrelerinden, sonra iç filtrelerden geçer ve bilinçli zihin tarafından 2 bin bitlik kısmı algılanır.

Bilinçaltı var oluşumuzun tüm ayrıntılarını içinde barındıran olağanüstü bir bellektir. Yaşadıklarımızdan edindiğimiz değerler, yargılar, duygular, inanç kalıpları, kendimizi korumak adına geliştirdiğimiz savunma mekanizmalarımız bilinçaltında kayıtlıdır ve bu kayıtlar içsel filtrelerimizi oluşturur. Bilinç düzeyindeki seçimlerimizi, kararlarımızı etkileyen ve yaşamı algılayışımızı daraltan bu kayıtlarımızdır.

Dışsal olarak duyu organlarımızdan herhangi birine ulaşan bilgi veya içsel olarak zihnimizden geçen düşünceler, hayaller, bilinçaltı filtrelerinden geçerek anlam kazanır. Bu sonuç bilinçli beyne ulaşır ve kodlanır. Kodlandığı bölgedeki nöronlarda var olan eski bilgiler sonucu oluşan duygular bedende biyokimyasalları salgılatır. Bu salgılar bedende sıcaklık, serinlik, basınç, ferahlık, kalp daralması, nefes sıkışması, gerginlik gibi hisleri yaratır.

Bedendeki enerji sistemleri, Meditasyon, EFT, NLP, Reiki, TheReconnection, Access Bars, Tachyon,  gibi tekniklerle Zihin-beden-ruh sağlığını korumayı hedeflerken üzerinde duracağım en önemli konular, değerlerimiz, inançlarımız bizi engelleyen düşünce kalıplarımız olacak.

Yazılarım, deneyimlerim ve uygulamalarım, hayatlarında tıkanıklık yaşayanlar için bir çıkış yolunu işaret eder. Amacım,  kişisel mutluluk ve huzuru yakalatmak, hayata bakış açısında ve davranışlarda gelişim ve değişimi fark ettirmektir.

Sevgiyle paylaştım,

Nevin

 

By Cumhur Dursun

Cumhur; Ankara doğumlu. Ziraat Yük. Mühendisi. Basketbol ve hentbol, bir zamanlar olmazsa olmazları. Askerlik sonrası Lever ile başlayan iş hayatı, devamında önemli firmalarla oluşturulmuş bir tecrübe ve bilgi denizine dönüştürmüş O'nu. Reklam oyunculuğu yaptığı günlerde, tanıştığı birinden öğrenmiş resim yazmayı ve 2003'te katıldığı bir seminerde de renklerin dünyasına düşmüş. O zamandan beridir; bazen yoğun bazen aylak, desenlerinin dünyasında. Desenlerine buradan ulaşabilirsiniz. Şimdilerde yazıyor, çiziyor, fikir üretiyor, websitesi tasarlıyor. Sitelerinden soulcan.com desenleri ile ilgili, f2r.net ise konusunda bilgili yazara ev sahipliği yapan bir blog. Sevmeyi, gülmeyi, seyahat etmeyi, okumayı, söylemeyi, dinlemeyi çok seviyor.

Leave a comment