İş Hayatına Test Uçuşu

testucusuKendi kanatlarıyla uçmak deyince aklımda şöyle bir karakter canlanıyor:

Altında kot pantolon, üstünde takım elbise ceketi ‘üniversiteli genç’ten ‘genç iş adamı’na geçiş yapmakta olan,

Saçından konuşmasına bu sancılı geçişi yansıtan bir genç…

Yumruklarını sıkıp ‘‘Evet! Artık özgürüm!’’ dercesine gülümseyen,

Kendi parasını kazanarak, kendi sorumluluklarını da kazanacağını bilmeyen bir genç…

Bir kere kendi kanatlarıyla uçmaya başladı mı, artık hep kendi kanatlarıyla uçması gerekeceğinin farkında olmayan,

Yeni bir hayata başlayan ama hayata yeni başladığını bilmeyen bir genç…O heyecanın kendisi değil midir bizi kendi kanatlarımızla uçmaya iten? Bir anda tüm dünyayı bize farklı gösteren…

Öğrenciyken gezdiğimiz ve kafe isimleriyle bildiğimiz sokaklar, şimdi firma isimleriyle anılmaya başlar. Çalışılan şirketler, alınan maaşlar, verilen sıfatlar konuşulur artık..

14-15 yıl süren okul hayatı bitmiştir, heyecanla ‘Merhaba!’ denir yeni hayata…

Henüz bilinmez bu yeni hayatın zorlukları ya da ne kadar süreceği… Heyecanla atlanır içine… Sonsuz bir özgürlük ve enerji ile…

Belirsizliklere rağmen garip bir özgüven yaratır kendi kanatlarıyla uçmak. Uçabiliyor, yapabiliyor olmanın getirdiği bir özgüven… Her şey başarılabilir, her şey mümkün gelir insana…

Peki ya o kadar basit olmazsa!? Ya herşey ilk denemede yolunda ilerlemezse!?

Bu riski yumuşatmanın da yolu var elbet. O da bir süre ‘test uçuşu’ yapmak. Bir anne kartalın yavrusunu sırtına alıp uçurduğunu ve de yavrunun o sırada yalancıktan kanat çırptıpını düşünün. İşte ‘test uçuşu’ buna denir.

Bu ara-adım, kendi kanatlarıyla uçmakta daha bilinçli olmayı ve de ayaklarımızın daha da sağlam yere basmasını sağlar. Zaten bir çok üniversite de artık bunu staj programlarıyla zorunlu tutmaktadır. Evet bahsettiğim şey öğrenciyken part-time ya da dönemsel olarak çalışmak.

Bu yolla:

  1. Kanat çırpmayı (para kazanmayı) deneyip de uçamasanız (yani işten atılsanız veya ayrılsanız) bile yere çakılmazsınız. Ne de olsa henüz annesinin sırtındaki bir kartal yavrusu gibi gerçek yükümlülükleriniz yoktur.
  2. Okul yaşamı ve sonrasındaki hayatın farkını önceden görmüş olursunuz. Bu da sizi bir sonraki round’a şimdiden hazırlar.

Beni test uçuşum sırasında iş hayatıyla ilgili en çok şaşırtan şey ‘devamsızlık hakkı’nın olmamasıydı. Karnım ağrıyor veya bugün hava güzel deyip izin alamıyordunuz. Ya da ‘‘yaz kardeşim devamsızlığıma!’’, ‘‘daha 7 kez işe gitmeme hakkım var’’ gibi şeyler söylenmiyordu hiç. Ayrıca; bu bunun bir sonu yoktu, ne de olsa iş hayatı bir ömür sürecekti.

Test uçuşu sayesinde tüm bunları minimum riskle önceden görüp, daha o zamanlar sadece kendi işimde çalışabileceğimi öğrenmiştim. Edindiğim bir diğer avantaj da gerçekten o rounda gelip dövüşmeye başladığımda arkamda tecrübenin duruyor olmasıydı. Hatta üniversiteye başlarken kendim için düşündüğüm kariyer, üç yaz o sektörde çalıştıktan sonra aynı değildi bile. Son yılda da istediğim alanda yani medyada çalışarak, iş hayatına tecrübeyle ve de ne istediğinden emin bir giriş yaptım.

Bugün bir iş veren olarak ne istediğinden emin kişilerin ne kadar zor bulunduğunu kendim tecrübe ediyorum ve de herkese üniversite süresince en az iki-üç test uçuşu yapmalarını tavsiye ediyorum.

Emin olun, hiçbir özgeçmiş boş bir özgeçmiş kadar anlamsız durmuyor. Anne sırtında bile olsa hava da süzülme tecrübesi, uçmanın kendisine en yakın simülasyonudur. O yüzden mutlaka okul hayatı boyunca iş hayatına ucundan kıyısından bulaşın.

Yeni bir hayata başlarken hayata da yeni başlamayın!

Sinem Ersever

By Cumhur Dursun

Cumhur; Ankara doğumlu. Ziraat Yük. Mühendisi. Basketbol ve hentbol, bir zamanlar olmazsa olmazları. Askerlik sonrası Lever ile başlayan iş hayatı, devamında önemli firmalarla oluşturulmuş bir tecrübe ve bilgi denizine dönüştürmüş O'nu. Reklam oyunculuğu yaptığı günlerde, tanıştığı birinden öğrenmiş resim yazmayı ve 2003'te katıldığı bir seminerde de renklerin dünyasına düşmüş. O zamandan beridir; bazen yoğun bazen aylak, desenlerinin dünyasında. Desenlerine buradan ulaşabilirsiniz. Şimdilerde yazıyor, çiziyor, fikir üretiyor, websitesi tasarlıyor. Sitelerinden soulcan.com desenleri ile ilgili, f2r.net ise konusunda bilgili yazara ev sahipliği yapan bir blog. Sevmeyi, gülmeyi, seyahat etmeyi, okumayı, söylemeyi, dinlemeyi çok seviyor.

Leave a comment