Satış mesleği her zaman kötülerle anılır. Dünyanın en iyi satıcıları olan politikacıların, iş adamlarının, avukatların, televizyon yıldızlarının her biri aslında birer satıcıdır, ama öyle algılanmazlar. Nedeni ise işlerini profesyonelce, doğal, saygınca ve severek yapmalarıdır. Satış bir ikna sanatıdır. Doğduğumuz andan itibaren ağlayarak, makyaj yaparak, güzel giyinerek karşımızdakileri etkilemeye ve fikirlerini değiştirmeye çalışıp ikna ederek satış yapmış oluruz. Bugün en üst seviyeye gelebilmenin ve orada kalabilmenin tek yolu ikna gücünü geliştirmektir. Bunun maalesef okulu yoktur! Bunu doğal, samimi yaparsanız insanlar savunmaya geçmeden fikrinizi kabul ettirmiş olursunuz.
Türkiye’de (satıcı pazarlamacı olarak da kullanılıyor) ağzı iyi laf yapan, çok konuşan, agresif, bencil bir kişi olarak algılanır. Bunun nedeni, hergün karşılaştığımız kötü satıcılardan dolayı satıcılığa duyulan negatif duygular ve bu kutsal mesleğin anlaşılmamasıdır. Diğer yandan bugün her sektörde iyi satıcı arayışı giderek artmaktadır. İyi satıcı bulmak her geçen gün daha imkansız hale gelmektedir. Satıcı bulunamamasının sebebi de satıcının çok yönlü birçok yeteneğe sahip olması gereksinimden kaynaklanmaktadır. Bugün Amerika’da, birçok sektörde satıcılarda uzmanlık, deneyim, tecrübe dışında sektörel ve kişisel gelişim derneklerine üye olmaları, tenis, golf gibi aktivitelerle ilgilenmeleri aranmaktadır. Bugün satıcı, konusu dışında karşıdasındaki kişilerle hızlı iletişim kuramıyorsa, ortak hobilerden konuşamıyorsa ve sektörel, uluslararası derneklerde faal değilse tercih edilmemektedir. Bunun satıcıyla ne ilgisi var diye düşünüyorsanız, o zaman satış mesleğinden yeterince anlamıyorsunuz demektir!
Türkiye’de satış konusunda örgütleme veya dernekleşme yoktur. Pazarlama konusunda birçok oluşum olmasına rağmen satış bunların arasında yer almamaktadır. Üniversitelerde pazarlama dalında eğitim alma imkanı varken, satış konusunda okul yoktur. Satış ikna bilimidir ve ancak yaparak öğrenilir. Bunun kısa, kestirme ve hızlı başka yolu yoktur. Hata yaparak, kaybederek ve tecrübe edilerek öğrenilir.
Geçenlerde şirkette çalışan bir arkadaşımın kanalıyla “Satış Dünyası” adı altında bir e-mail grubuna üye oldum. Mail grubu, Türkiye’de Eureka Satış Danışmanlığı kurucusu Özlem Demir’in çabalarıyla, Türkiye genelinde satışı ve satış yönetimini kendilerine kariyer olarak seçmiş kişilerin kariyer ve mesleki gelişim arayışlarına destek olmak amacı ile 2004 yılında kurulmuş ve bugün 6000 kişiye ulaşmıştır. Bu sanal grup belli periyodlarda, birlikte bir yerde toplanıp yemek yiyor, mailler vasıtasıyla bilgi birikimlerini ve sorunları paylaşıyorlar, hatta toplumsal sorumluluk projelerine destek oluyorlar. Her türlü konu ve sorun samimice paylaşılıyor. Özlem Demir, Moderatör olarak, tüm mailleri titizce inceleyip yayınlıyor.
Geçen hafta gruba çok kısa süre önce üye olmama rağmen ilk yemeğe gitmeye karar verdim. Katılım 100 kişinin üzerinde idi. Türkiye’de insanlar genelde kendi gibi olmayan kişilerle biraraya gelmek yerine, boş zamanlarını genelde bildikleri tanıdıkları kişilerle geçirmeyi tercih ederler. Bu nedenle bu kadar kişinin gelmesi ilgimi çekmişti. O akşam birkaç kişi ile tanıştıktan sonra bir masaya oturmaya karar verdim. Bir süre sonra birçok kişi ellerinde yüzlerce kartvizit masa masa dolaşıp birbirleriyle tanışmaya, birbirinden birşeyler öğrenmeye çalışmaya başladı. Satış dünyasından tanıdık simalar, ürününü tanıtan üyeler inanılmaz bir pozitif enerji ve samimiyet içinde birbirleriyle olumlu bir iletişim içindeydi. Benim gibi satışa gönül vermiş ve aynı amaç doğrultusunda eğitim veren, yazı yazan bir kişi için inanılmaz mutluluk veren bir ortamdı.
Hergün 7 kişinin katıldığı “satış dünyası” Türkiye’de eksikliği duyulan güzel bir network olma yolundaki amacına ulaşmasına kalben inanıyor ve Özlem Demir’i fikri ve liderliği için kutluyor, “Türkiye genelinde ‘SATIŞ’ mesleğinin hak ettiği saygınlığı kazanmasına destek olmak” vizyonunu destekliyorum.
Amerika’da Harvard Business School tarafından yapılan araştırmalarda başarılı satıcı ile çok başarılı satıcının arasındaki farkın başarılı satıcıların sadece kendileri gibi kişilere satış (ikna etmelerine) yapmaları, en iyilerin ise her türlü kişiye satış (ikna etmeleri) yapabilmeleri olduğu ortaya çıkmış. Günümüzde en önemli beceri insanlarla hızlı ve samimi iletişim ve empati kurabilme yeteneğidir. Bu beceriyi öncelikli olarak kendimizi çok iyi tanıyarak, sürekli geliştirerek, hedef ve hayallerimizin olması dışında, mümkün olduğu kadar kendimiz gibi olmayan insanlarla arkadaş olup, beraber zaman geçirerek ve ortak hobileri paylaşarak gerçekleştirebiliriz. Bugün herkesin bulmak isteği satıcı profili bir danışman, konusunda uzman ve birçok hobisi olan ve zevkle zaman geçirilebilecek ve güvenle danışılabilecek bir kişidir.
En büyük hayalim satış mesleğinin hak ettiği saygınlığı kazanmasıdır ve bu konuda bir meslektaşımın bir adım atması, önder olması beni son derece mutlu etmiştir. Dünyada iyi ve başarılı satıcılar her zaman çevrelerinde en çok para kazanan kişilerdir, bununda sırrı bu kişilerin bir çok özelliği dışında başarılı bir iletişimci olmaları ve hızla güven uyandırmalarıdır. Bugün başarılı bir satıcı olmak istiyorsanız öncelikle kendiniz gibi olmayan birçok kişi ile zaman geçirmeye çalışın, bu size daha iyi iletişim becerisi kazandırmak dışında kendinize daha güvenmenize ve tanımanıza yardımcı olacaktır.
Not: Satış dünyasına üye olmak isterseniz, Satış Dünyası adresini ziyaret ediniz.
Sevgilerimle,
Taner Özdeş
